Damla GÜLER / İSTANBUL – İstanbul İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım’da meydana gelen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği 81 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıyı gerçekleştiren Suriye asıllı Ahlam Albashir’in de ortasında olduğu 49 kişi emniyetteki süreçlerinin akabinde bu sabah Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Gözaltına alınan 2 kişinin ise emniyet sözünün akabinde hür bırakıldığı öğrenildi. Geniş güvenlik tedbirleri altında zırhlı araçlarla adliyeye getiren şüphelilerin tabirini 29 savcı ve iki basşavcıvekili tarafından alındı.
“ÇANTADA UYUŞTURUCU OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM”
İstanbul Terör ve Örgütlü Kabahatler Soruşturma Ofisi Başsavcıvekili tarafından tabiri alınan kuşkulu Ahlam Albashir’in tabiri de ortaya çıktı. Tabirinde terör örgütü YPG mensubu olduğunu söyleyen Albashir, “YPG tarafından bana Türkiye’ye gitmem gerektiği söylendi lakin neden olduğu söylenmedi. Bilal’le birlikte İstanbul’a geldik” dedi. Taksim’e 3 defa gittiğini söyleyen Albashir, ‘keşif’ için gittiği tezlerini ise yalanladı. Taksim’e gezmek için gittiğini anlatan Albashir, “Olay günü Taksim’e 4. defa Bilal ile birlikte gittik. Bilal çantaya abur cubur koydu. Sonra Bilal’e bir telefon geldi. Bana, ‘sen bekle ben geleceğim’ dedi. Bilal’i beklerken bir kozmetik mağazasına girdim. Oradan kendime rimel aldım. Banka oturdum. Çantaya elimle baktığımda üstte cips vardı. Elimle yokladığımda altta yumuşak bir şey vardı. Uyuşturucu olduğunu düşündüm” dedi.
“PARFÜM BAKARKEN PATLAMA OLDU”
Oturduğu sırada Hacı kod isimli bireyden telefon aldığını anlatan Ahlam Albashir, “Çantayı bırak git dedi. Ben de çantayı bırakıp yürümeye başladım. Yol üstünde bir parfümcü gördüm. Orada parfüm bakarken patlama gerçekleşti. Kaçmaya başladım. Yolda durdurduğum taksiye bindim. Taksici bana telefonundan patlama olduğunu gösterince ne olduğunu anladım” dedi.
“KARDEŞLERİMLE TEHDİT ETTİLER”
Taksiyle Esenler’e gittiğini söyleyen Albashir, oradan da korsan taksiyle Küçükçekmece’deki konuta geçtiğini anlattı. Çantada bomba olduğunu bilmediğini tez eden Albashir, “Beni kardeşlerimle tehdit ettiler. Annem ve babam öldü. 6 kardeşim var. 3’ü Suriye’de savaşta öldü. Biri de sakat kaldı” dedi.