Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) milletvekilliği düşürülen Can Atalay için verdiği hak ihlali kararı akabinde muhalefet, Meclis’i harikulâde toplantıya çağırmıştı. Genel Şura ön görüşme için toplandı fakat genel görüşme talebi oy çokluğuyla reddedildi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Can Atalay konusu külliyen kapanmıştır.” sözüne yer verdi.
Bahçeli’nin paylaşımı şöyle:
“Gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gerekse de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş süreci çetin gayretlere sahne olmakla birlikte bağımsızlık hasreti çeken toplum yahut milletlere de ilham kaynağı olmuştur. Ulusal Mücadele’de sergilenen kahramanlıklar, serpilen fedakarlıklar esaret ve sömürü pençesinde kıvranan coğrafyalara kuşkusuz ruh ve umut vermiştir. Türk milleti tarihin her devrinde zulme direnmiş, zalimlere sesini ve kelamını yükseltmiştir. Doğal olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi ulusal iradenin tecelligahı olması münasebetiyle elbette haksızlığa ve taarruza maruz kalmış soydaşlarımızın ve din kardeşlerimizin tercümanı olmayı kararlılıkla, hatta tarihî bir sorumluluk şuuruyla üstlenmiştir. Filistin Devlet Lideri Sayın Mahmud Abbas’ın 15 Ağustos 2024 tarihinde Gazi Meclis’te yaptığı muazzam seslenişini bu kapsamda ele almak lazımdır. O gün, dünyanın gözü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çevrilmiştir. Vatan kurtaran ve devlet kuran bir irade kudretinin Filistin davasına kucak açması, bu vesileyle Sayın Abbas’ın tarihi nitelikli konuşmasının bölgesel ve global yankılarının doğması gerçekten önemli ve müstesna bir gelişmedir.
“GAZİ MECLİS’TE VUKU BULAN DOKUNAKLI VE BAHTSIZ OLAYLAR SON DERECE ÜZÜCÜDÜR”
Ancak 15 Ağustos 2024 tarihinde dünyanın siyasi ve diplomasi tartı merkezine yerleşen, tüm dikkatleri üzerine çeken Gazi Meclis’te bir gün sonra vuku bulan hüzünlü ve bahtsız olaylar maalesef bir gün öncesini gölgede bırakmıştır. Bu tablo son derece üzücüdür. Hakkında katılaşmış mahkumiyet kararı olmasına karşın TİP’li Can Atalay’ı cezaevinden çıkarıp Meclis’e taşımak isteyen siyasi provokasyon sistemi bütün tahrik ve tertibiyle ortalığı karıştırmıştır. Kürsü masuniyetini niyetli ve marazi biçimde çarpıtan TİP’in devlet ve millet karşısı bir milletvekilinin nefret saçan sivri sözleri tansiyonu kanama noktasına kadar çıkarmıştır. Ama kahırdan lütuf doğmuş, gölgelenmiş Gazi Meclis’te şafak sökmüştür.
“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN LAÇKALAŞMIŞ HAK İHLALİ KARARI ÇÖPE ATILMIŞ, KANUNSUZLUĞA GEÇİT VERİLMEMİŞTİR”
Nitekim Can Atalay konusu külliyen kapanmıştır. DEM’lenmiş CHP’nin maskesi bir defa daha düşmüştür. Anayasa’ya ters süreç tesis eden, kendi içtihatlarını hiçe sayan Anayasa Mahkemesi’nin laçkalaşmış hak ihlali kararı Türk milletinin iradesiyle çöpe atılmış, kanunsuzluğa geçit verilmemiştir.
“BİLİNMESİNİ İSTEK EDERİM Kİ TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNDE SEÇİM YOKTUR”
Milliyetçi Hareket Partisi, baştan ayağa sulandırılan ve asıl bağlamından kopartılan Can Atalay sorununun görüşüldüğü Meclis oturumuna katılmamıştır. Zira DEM’lenmiş CHP’nin, marjinalleşmiş TİP’in, PKK aparatlarının, Türkiye ve Türk milleti aleyhine periyodik kararlar alan Anayasa Mahkemesi’nin nasıl bir tezgahın faili olduklarının apaçık deşifresi görülsün istenmiştir. Ayrıyeten tezahür eden değerli bir sonuç ise şudur: Cumhur İttifakı’nın kurucularından AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi olmadan da gereğini yapmış, takdire şayan bir duruşla haksızlığa, hukuksuzluğa ve eşkıyalığa müsaade etmemiştir. Küçük ortak nerede diyenler ağızlarının hissesini almış, biz olmadan da milletimizin beklentisine müzahir bir karar alınmıştır. Bunun yanı sıra dünkü oylama Türkiye’nin birinci partisi olarak AK Parti’yi tekraren işaret ve teyit etmiştir. 31 Mart 2024 Mahalli Yönetimler Seçimlerinden sonra DEM’lenmiş CHP’yi parlatanlar, “birinci parti, anketlerde açık orta önde” masalını devamlı surette anlatanlar Can Atalay kararıyla kara propagandanın silinip atıldığına bizatihi şahit olmuşlardır. AK Parti’nin emin, güçlü ve kendine itimat duyan adımlarla çabasını sürdüreceğine, 2028 seçimlerine kadar Cumhur İttifakı çatısı altında gereksinim duyulan zincirleme ıslahatları hayata geçireceğine inancım tamdır. Bilinmesini bilhassa dilek ederim ki, Türkiye’nin gündeminde seçim yoktur. Herkes siyasi ve ideolojik hesabını bu şaşmaz gerçeğe muvafık yapmak durumundadır. Küçük ortak diyerek bize karşı tariz dolu sözler kullananlara diyeceğim odur ki, millet bizi nerede görmek istiyorsa biz oradayız. Cumhur İttifakı olarak yolumuza azim ve inançla devam ediyoruz.”